Bitlis Eren Üniversitesi Nüfus ve Göç Uygulama ve Araştırma Merkezi 7 Mart 2017 tarih ve 30000 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Merkez Yönetmeliği ile kurulmuştur.
Bitlis İli Konumu, Nüfus ve Göç Hareketleri: Bitlis İlinin genel olarak yüzölçümü 6.706 km2 dir. Bu rakama Bitlis sınırları içerisinde kalan Van Gölünün 1.876 km2 lik kısmı da dahil edildiği takdirde toplam olarak İlin yüzölçümü 8.582 km2 olmaktadır. Bu duruma göre Bitlis İli 410 33’ – 430 11’ Doğu Boylamları 370 54’- 380 58’ Kuzey Enlemleri arasında yer almaktadır. İlin en doğu hudut noktasından en batı hudut noktasına kadar 144, en kuzey noktasından en güney noktasına 120 km’dir. Bitlis, Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat ve Yukarı Murat bölümlerinin sınırı üzerinde bulunan bir ilimizdir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt ve Batman batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van ve Van Gölü çevreler. Bitlis, Kaleleri ve Ahlat’taki Selçuklu Mezarlığı gibi Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.
Bitlis ili nüfusu 1920’den günümüze kadar şu şekilde gelişme göstermiştir: 1935’te 55.408 iken 1980 yılına gelindiğine 257.908, 2016’da ise 341.300’e yükselmiştir. Bitlis nüfusunun değişme hızındaki değişiklikler doğurganlık oranı ve göç olgusu gibi iki temel etkene bağlıdır. İldeki doğurganlık ortalaması Türkiye ortalamasının çok üstünde olup, nüfusun ülke genelini aşan bir hızla büyümesini sağlamaktadır. 1955’ten sonra ilin tarıma dayalı durağan ekonomik yapısının hızlı nüfus artışına bağlı büyüyen çalışma çağındaki genç nüfusa yeterli iş olanakları sağlayamaması, bu nüfusun önemli bir bölümünün il dışına göçmesine neden olmuştur. Bitlis nüfus büyüklüğü açısından Türkiye genelinde 1980’de 58. Sırada 2015 yılında 55. Sırada bulunmaktadır. 1955’te Bitlis’te faal nüfus 53 bin kişi iken bu sayı on yılda % 11 artarak, 1965’te 59 bin olmuştur. 1965-1975 döneminde ise nüfus artışı daha fazla olmuş, 1975’te 76 bine yükselmiştir. Bitlis’te ekonomik bakımdan nüfusun büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılık kesiminde çalışmaktadır. 1955’te ekonomik bakımdan nüfusun %85’i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Sanayii kesiminde çalışanların oranı ise 1955-1965 arasında (% 3,5’ten 3,9’a) bir gerileme göstermiş ve bu oran 1975’te % 3’e düşmüştür. Bitlis ili merkezi 1980'li yıllardan itibaren terör nedeniyle dışarıya yoğun göçler vermiştir. Bitlis'in yerlileri ve zenginleri Batı illerine doğru göç etmişlerdir, il merkezi bu dönemde köylerden gelen nüfusla beslenmiştir. 1990 yılında nüfusu 330.115 olan Bitlis'te şehir nüfusu 144.029, köy nüfusu 186.086'dır. Buna karşılık 2000 yılında şehir nüfusu artmış köy nüfusu ise fark edilecek ölçüde azalmıştır. 1980 yılları arasındaki ikinci ve 1980-2000 yılları arasındaki üçüncü dönemlerdeki değişim de o kadar hızlıdır. Kentsel büyüme oranı kırsal büyüme oranından daima yüksektir ve kırsal ve kentsel büyüme artışı arasındaki fark, özellikle 1950'den sonra daha da belirgindir. Kırsal büyüme oranı her zaman düşük ve 1980 sonrasını kapsayan üçüncü dönemin en belirgin özelliği ise, uygulanan sosyo-ekonomik politikalara paralel olarak, kırsal nüfusun çözülmesindeki hızlanma ve kentlerin yoğun bir göç akımına maruz kalmasıdır. Bu yoğun göç dalgasına bir de siyasi nedenli (terör) göç eklenmiştir, (İçduygu, Sirkeci ve Aydıngün,1998). Bu bağlamda terör nedeniyle Bitlis'in il merkezine il kırsalından yoğun bir göç akımı yaşanmıştır, işsizlik ilin en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir.
Tatvan’ın 1950’den 1980’e kadar yaklaşık dört kat büyüyerek nüfus büyüklüğü bakımından ikinci ve nüfus yoğunluğu açısından birinci önemli ilçe olmasında askeri özelliğin etkisi vardır. 1935 tarihinde Tatvan nüfusu 323 kişi, 1936 yılında ilçe olduktan sonra Tatvan’ın nüfusunun hızlı bir artış gösterdiği ve gelişmeye başladığı görülmektedir. Nüfus 1935’ten sonra hızlı bir artış göstermiş, kent nüfusundaki artış çok daha yoğun olmuştur. 1935’te toplam nüfus 323 iken 1980’de 65512 ve 2000 yılında 84276 olmuştur. 1975 tarihinden itibaren köy nüfus oranındaki azalma devam etmiş, şehir nüfus oranı artmıştır. 2004’e kadar 60 yıllık dönemde Tatvan’da hızlı bir şehirleşme ve gelişme meydana gelmiştir. Devlet planlama teşkilatı verilerine göre Tatvan’ın şehirleşme oranı % 79 olup bu oranla 872 ilçe arasında 39. sıraya yerleşmiştir. Nüfus artış hızı % 2,75’tir. 2000 yılına gelindiğinde kırsal nüfusun azalma göstermesinde son 10 yıllık dönemde meydana gelen güvenlik zafiyetinin önemli bir rolü bulunmaktadır. Özellikle 1990-1997 yılları arasında bölgede çok sayıda köy güvenlik gerekçesiyle boşaltılmıştır.
Ahıska Türklerinin Bitlis’e yerleştirilmiş Olmaları: Ukrayna ve Rusya arasında devam eden savaşın ortasında kalarak hayatî tehlike altında bulunan Ahıska Türkleri, Cumhurbaşkanımız 20 Mart 2015 tarihindeki Ukrayna ziyaretlerinde kendileri ile görüşmüş ve Cumhurbaşkanımızdan Ukrayna’daki Ahıska Türklerinin Türkiye’ye kabulünü talep etmişlerdir. Bu talebi uygun gören Cumhurbaşkanımızın talimatı üzerine Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, (2/7/1992 tarih ve 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye Kabulü ve İskânına Dair Kanun’a dayanarak) 27 Nisan 2015 tarih ve 2015/7668 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 2015 yılında 677 ailenin iskanlı göçmen olarak kabulüne karar verdi. Bu kararın uygulanması için Başbakanlık tarafından ilgili Bakanlıklara gerekli talimatlar verilmiştir. İncelemeler sonucunda Ukrayna’daki Ahıska Türklerinin Erzincan’ın Üzümlü ve Bitlis’in Ahlat ilçelerinde yapılan TOKİ konutlarına yerleştirilmesi kararlaştırılmıştır. Ahlat ilçesinin de Türklerin Anadolu’ya giriş kapısı niteliğinde olduğu bilinmektedir. Yıllar boyunca iskân edilen Çerkez, Karapapak gibi farklı gruplara ev sahipliği yaptığı ve önceki dönemlerde buraya iskân edilen bu grupların Ahıska Türklerinin ilçelerine gelecek olmasından büyük memnuniyet duyduğu belirtilmektedir.
Suriye’deki Otorite Boşluğu Nedeniyle Bitlis’e Göç Etmiş Olan Suriyeliler: DEAŞ Terör Örgütü ve beraberinde Suriye’de oluşan otorite boşluğu ve savaş ortamı, Türkiye’yi de müdahil olma durumunda bırakmıştır. 2015 yılı sonu itibariyle kayıt altına alınan Suriyeli yabancıların cinsiyetlerine göre dağılımları incelendiğinde; 2.503.549 Suriyeli yabancının 1.174.190’ının kadın, 1.329.359’unun erkek olduğu görülmektedir. 2015 yılı sonu itibariyle kayıt altına alınan Suriyeli yabancıların yaşlara göre dağılımları incelendiğinde; 2.503.549 Suriyeli yabancının 310.230’unun 0-4 yaş grubunda olduğu, 149.717’sinin 35-39 yaş grubunda olduğu 49.902’sinin 65 yaş üstünde olduğu görülmektedir. Nitekim bu bölgedeki mağdur 2015 Yılında Türkiye’de Yakalanan Düzensiz Göçmenlere baktığımızda 73452 ile Suriyeliler ilk sırada gelmektedir. Suriye’de yaşanan iç karışıklıktan dolayı ülkemize koruma amaçlı gelen Suriyeli yabancılar uluslararası koruma başvurularının bireysel olarak değerlendirme imkânı olmadığından geçici koruma kapsamına alınmaktadır. Geçici Koruma kapsamında Bitlis’e de çok sayıda Suriyeli gelmekte, genel olarak Tatvan İlçemizde ikamet etmektedirler.
Bitlis ve Komşu İllerden dört ilde Böyle Bir Merkez Bulunmayışı: Bitlis Eren Üniversitesi’nin bulunduğu Bitlis ili ve çevresindeki illerden, Siirt, Batman, Muş ve Ağrı illerinde bulunan Üniversitelerde halen kurulmuş göç araştırma merkezlerinin bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda bu illerdeki nüfus ve göç hareketlerinin de bilimsel olarak incelenip ortaya konulacak olan sonuçların resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve ilgililerince değerlendirilebilecektir.
Bitlis’e Geri Gönderme Merkezi Kuruluş Çalışmaları: Avrupa Birliği Komisyonunca hazırlanan 2010 yılı Türkiye İlerleme Raporuna göre; Ağustos 2010 itibarıyla, mevcut barınma kapasitesi 2.875’tir; ulusal kaynaklarla finanse edilen ve her biri 650 kişi barınma kapasitesine sahip dört geri gönderme merkezinin (Bitlis, Van, Aydın ve Edirne) inşa/yenileme/donanım çalışmaları devam etmektedir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü resmi web sitesinde planlanan geri gönderme merkezleri bölümüne göre; AB Projesi ile AB Projesi ile 6 ilimizde toplam 2400 kişi kapasiteli geri gönderme merkezi yapılması teklif edilmiştir. Bunlardan biri de Bitlis’e 400 kapasiteli bir geri gönderme merkezi teklifi olup bu kapsamda çalışmalar ve görüşmeler sürdürülmektedir.