BİTLİS KALESİ
Şehrin adını aldığı Büyük İskender’in komutanlarından Badlis tarafından yaptırılmıştır. (MÖ.312). Bitlis suyunun kollarından iki derenin birleştiği yerde, yalçın bir kaya bloğu üzerindedir. Doğudan batıya doğru uzanmış müstahkem bir mevkiidir. Çevresi 2800 metre (4000 adım) olan kale, 56 metre yüksekliğinde ve 7 metre genişliğinde olup, üstünde muhteşem bir han sarayı ile 300 ev, 1 han, 1 camii ve 1 minaresinin bulunduğu, yine surları pek sağlam olmayan kalenin kuzey tarafında aşağıya nehre bakan üç kat demir kapısı bulunan bir çarşı, bir bedesten ve bir kaç yüz evin bulunduğu kaydedilmektedir.
BEŞ MİNARELİ CAMİİ
Rus İşgali sırasında Bitlis, bir harabe şehir görüntüsü alır. Düşmanın çekilmesinden sonra savaş esnasında Bitlis’ten kaçan bir baba oğul, Bitlis’e dönmek üzere yola çıkarak şehre hakim konumdaki Dideban Dağı eteğine varırlar. Baba, şehirde canlı kalıp kalmadığını öğrenmek için oğlunu şehre gönderir. Bir süre sonra oğul geri döner ve uzaktan babasına şöyle seslenir: ''Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış'' bunu duyan baba yıkılır, diz çöker ve şöyle bir ağıt yakarak oğlunu yanına çağırır.
Bitlis’te beş minare, beri gel oğlan beri gel.
Yüreğim dolu yare, beri gel oğlan beri gel.
Bitlis birinci dünya savaşından önce nüfusu 30000´dır. Lakin savaş çıkınca halk göç eder ve nüfus 3000´e düşer.

İHLASİYE MEDRESESİ
Merkezinde bulunan Medrese, Selçklular tarafından 1216 tarihinde yaptırılmıştır. Döneminin en önde gelen bilim merkezlerinden ( günümüz üniversiteleri ) biri konumundadır. Kitabesine göre 1589 tarihinde Bitlis hanlarından 5. Şerefhan tarafından onarılmıştır. Mimari görünüş açısından klasik Selçuklu estetiğinin tüm özelliklerini taşıyan şaheser, Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmak üzere restore edilmiştir. Halen ihtiyaca binaen Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılmakta olan yapı resmi mesai saatleri dahilinde ziyarete açıktır. Bahçesindeki ziyaretgah olarak kullanılan Şerefhanoğullarına ait Veli Şemsettin, Ziyaeddin Han, II.Şerefhan ve Üç Bacılar Türbeleri ile birlikte bir bütünlük arzetmektedir.

EL AMAN HANI
Anadolu'nun en büyük kervansaraylarından biri olan El Aman Hanı, dükkanları, cami ve hamamı ile bir külliye teşkil etmektedir. XVI. yüzyılda Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır.
AHLAT SELÇUKLU MEZARLIĞI
Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Bitlis'in Ahlat ilçesinde, yer alan, Selçuklu dönemi mezarlığıdır. Ortaçağ Türk mimarisi mezarlarını içeren bir açık hava müzesi niteliğindedir. Mezarlar şehrin Meydan Mezarlığı çevresinde ve Ahlat’ın eski mahallelerinde yer almaktadır. Sayıları bin civarındadır. Ancak anıt niteliğinde olanlar 118 adettir. Alışılmış mezar ölçülerinden büyük, 3.50 metre yüksekliğe varan ve her cephesinde süsleme bulunan dikdörtgen pirizma şeklindeki şâhideleriyle tanınırlar.[1]
Erken döneme ait en büyük Türk- İslam mezarlığıdır.[2]